Eğme başını yere,utanıyormusun sevmekten ?
Utanma! Sevdiysen mertçe söylede gitt!
Ama eğme başını yere,
ben senin dikbaşlılığını sevmiştim
en çok kabaran gururunu,
şimdi eğme başını öyle utanma sevmekten!
ne çıkar sevdiysen yeniden,
biz bitmişiz artık !biz iki çocuktuk büyümeye dur! Diyen ,
ama ne büyüdük nede çocuk kaldık,
farzet ki bir evcilik oyunun da olmayan ana babaydık
kucağımızdaki naylondan çocuğa…
Ve dağıldı şiddetli geçimsizlikten bir yuva daha,
çocuk ise kaldı işte analı babalı kimsesiz ortada…
Dönüşümü yok gelip giden zamanın,
zamanlar giderken birer parçada götürmüşler içimizden,
dışımızdan o yüzden eksikliğimiz tamamlanmayan yarımlığımız…
Sevmeyi becerebildiysen yeniden durma hiç! Git!
Ama giderken adam gibi sevdim de!
Eğmeden başını yere…
Dur! dersem kopsun ağzım dilim,
bir damla yaş düşerse kör olsun gözlerim,
ben seni sevdim!sen de beni sevdiysen çok eskiden,
hiç düşünmeden gidişini ertelemeden git!
Yalan söyleme bilirsin sevmem! Yılanıda yalanı da!
Bahane arama sevgine eğer sevdinse!
Benim seni sevdiğim gibi ,
utanmadan,çekinmeden git!
Ama dönüşü olmasın bu gidişinin,
yanılmışlığın telafisi pişman bakışın olmasın gözlerime
Gizlice olursa gidişin, işte budur asıl ihanetin ,
ne ihanetinin,nede pişmanlığının hiç! affı yok! sevdiğim…
Onun için söyle!
eğme başını sessizce yere,
mertçe! bende sevdim! sevdim işte! nedensiz de….
İşte o vakit alnından öperim seni
Eğme! Dik tut başını adam gibi sevmek ayıp değil ki!
Üzülme sen ben acımı da !çekerim sevdamı da!
Adam gibi girdin madem kalbime adam gibi de çık git gideceksen….
Yeter ki adı ihanet olmasın gidişinin…
____________________________________________________